Zorlu Holding, borç yükünü azaltmak ve mali yapısını güçlendirmek amacıyla yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu kapsamda iş gücü azaltımı ve varlık satışları gibi adımlar öne çıkarken, grup şirketlerinden Vestel’de yaklaşık 2 bin çalışanın işine son verildi. Şirket CEO’su Ömer Yüngül, işten çıkarmaları doğrulayarak bunun verimlilik odaklı bir karar olduğunu vurguladı.
4,9 Milyar Dolarlık Borç Yapılandırılıyor
Holding’in borçlarının 4,9 milyar dolara ulaştığı, bu nedenle özellikle kısa vadeli yükümlülüklerin yeniden yapılandırılması ve bazı varlıkların satışa çıkarılması gündemde. Bloomberg’in aktardığı bilgilere göre, Zorlu Holding arsa dahil olmak üzere çeşitli varlıklarını satış listesine aldı.
Yeniden yapılandırma kapsamında yaklaşık 1,3 milyar dolarlık kısa vadeli lira borcu, 15 yıla kadar vadeli euro kredilerine çevrildi.
Vestel’de 2 Bin Kişilik İşten Çıkarma
J.P. Morgan’ın düzenlediği yatırımcı toplantısında gündeme gelen bilgilere göre, Vestel Elektronik’te çalışanların yaklaşık %10’una denk gelen 2 bin kişinin işten çıkarılması planlandı. Bu bilgi, şirketin CEO’su Ömer Yüngül tarafından da teyit edildi.
“İki bin kişi işten çıkarma doğrudur ama tamamen verimlilik için. Vestel’de bu durum üretim kapasitesini olumsuz etkilemeyecek, aksine artıracak.”
— Ömer Yüngül, Zorlu Holding CEO’su
Yönetim Değişikliği ve Piyasa Baskısı
Mart ayında Zorlu Holding’de yönetim değişikliği yaşanmış, CEO Cem Köksal istifasını sunmuştu. Bu değişikliğin ardından şirketin yeniden yapılanma süreci hız kazanmıştı.
Vestel hisseleri yıl başından bu yana %40’tan fazla değer kaybı yaşarken, kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Nisan ayında yaptığı değerlendirmede şirketin kredi notunu Caa1 seviyesine düşürmüştü.
Ayrıca Vestel, 2025 yılı ilk çeyreğinde 5,08 milyar TL zarar açıkladı.
Ekonomik ve Politik Baskılar Etkili
Zorlu Holding’in yaşadığı bu mali sıkıntılar, Türkiye’deki birçok büyük şirketin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Artan enflasyon, yüksek finansman maliyetleri, Avrupa pazarındaki daralma ve siyasi belirsizlikler yatırım kararlarını doğrudan etkiliyor.
