Dünya gazetesinden Ece Ceyhun’un sorularını yanıtlayan Bakan Şimşek, küresel ekonomideki zorlu koşullara ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu iç dinamiklere rağmen ekonomi programının kararlılıkla sürdürüldüğünü ifade etti.
“İçinde Bulunduğumuz Koşullar Zorlu”
Ana ihracat pazarlarında yaşanan yavaşlamaya dikkat çeken Şimşek, Avrupa Birliği’nin son iki yılda ortalama yalnızca yüzde 0,8 büyüdüğünü belirtti. Küresel imalat sanayisindeki durgunluğa işaret eden Şimşek, “İçinde bulunduğumuz koşulları doğru değerlendirmek için küresel konjonktürü bütüncül bir bakışla analiz etmeliyiz” dedi.
“Finansa Erişimin Kalıcı Çözümü Dezenflasyondur”
Türkiye’nin güçlü ve istikrarlı bir ekonomi programı uyguladığını vurgulayan Şimşek, bu programın iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını kanıtladığını belirtti. Finansmana erişimin kalıcı olarak sağlanabilmesi için dezenflasyonun başarılması gerektiğine işaret eden Şimşek, “Kalıcı fiyat istikrarı sağlanmadan nitelikli ve sürdürülebilir üretim mümkün değildir” dedi.
“Üretim, Yatırım ve İstihdam Odaklı Destekler Sürüyor”
Uygulanan programın yatırımcıyı ve üreticiyi desteklediğini belirten Şimşek, “Kim üretiyorsa, kim yatırım yapıyorsa, kim istihdam sağlıyorsa biz onun yanındayız. Çünkü biz Türkiye’nin potansiyeline yürekten inanıyoruz” diye konuştu.
“Programa Sahip Çıkmak Hepimizin Sorumluluğu”
Dezenflasyon sürecinde kamuoyuna yansıyan dezenformasyon çabalarına da dikkat çeken Şimşek, bu tür girişimlerin sadece tartışma yaratmakla kalmadığını, ekonomik istikrarı geciktirme riski taşıdığını söyledi. Şimşek, “Kısa vadeli sıkıntılar yaşanabilir; ancak Türkiye ekonomisi bu geçici zorlukları aşacak güce ve kapasiteye fazlasıyla sahiptir” dedi.
Bakan Şimşek, 2026 yılına işaret ederek, “Türkiye’nin daha güçlü ve öngörülebilir bir geleceğe yürüyüşünün temel aracı olan bu program sayesinde pek çok riske karşı güçlü çözümler ürettik” değerlendirmesinde bulundu.
