Kurban Bayramı’nda Kayboldu
43 yaşındaki İsmet B., Kurban Bayramı’nın ilk günü ortadan kayboldu. Geniş bir ticaret ağına sahip olan iş insanından haber alınamaması üzerine yakınları polis ekiplerine başvurdu. Olay kısa süre içinde İstanbul Emniyeti Cinayet Masası’na devredildi.
Cep Telefonu Detayı Soruşturmayı Derinleştirdi
Kayıp kişinin cep telefonunun kaybolmasından sonra başka bir SIM kartla kullanıldığı ortaya çıktı. Hat, bir kadına aitti ve sinyaller Zeytinburnu’nu işaret ediyordu. Kadının bağlantıları incelendiğinde, bazı Afgan ve İran uyruklu şüpheliler tespit edildi. Bu kişilerden biri, İsmet B.’nin en son görüldüğü evde kalıyordu.
Banyodaki Kan İzlerini “Kurban Kestik” Diye Gizlemeye Çalıştılar
Eve baskın düzenleyen polis ekipleri, özellikle banyoda yakın zamanda yapılan boya ve temizlik işlemlerini fark etti. Sorgulamada zanlılar, “Kurban kestik, kan sıçradı. Etini de komşulara dağıttık” dedi. Ev sahibi ve komşular da bu ifadeyi doğruladı. Ancak yapılan kriminal incelemeler, duvardaki kanın insan kanı olduğunu ortaya koydu.
DNA Testi Gerçeği Ortaya Çıkardı
İsmet B.’nin dayısının evinde bulunan bir saç tokasındaki kepekten alınan DNA örneğiyle duvardaki kan örneği eşleşti. Bu bulgularla üç zanlı tekrar gözaltına alındı. Zanlılardan ikisi, deliller karşısında cinayeti itiraf etti.
İşkenceyle Öldürülüp Parçalandı
İtiraflara göre, İsmet B. para meselesi nedeniyle eve çağrıldı. Burada çıkan tartışma sonucu banyoda öldürüldü, cesedi parçalanarak poşetlere kondu. Komşulara ise “kurban eti” diye dağıtıldı.
Komşular: “Tadı Güzeldi”
Olayın ilk duruşmasında tanık olarak dinlenen komşular, “Etin kemikleri büyüktü ama tadı güzeldi” ifadelerini kullandı. Etin insan eti olduğunu ise kimse fark etmedi.
Ağırlaştırılmış Müebbet Cezası Verildi
Hazırlanan iddianamede, zanlılar hakkında “canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten adam öldürme” suçlaması yöneltildi. Mahkeme, iki sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, bir sanık hakkında beraat kararı verdi.
Olayın detayları kamuoyunu derinden sarsarken, cinayet Türk ceza tarihinin en karanlık sayfalarından biri olarak hafızalara kazındı.