Hemşire Sayısı Yetersiz, İş Yükü Aşırı
Türkiye’de 100 bin kişiye düşen ebe-hemşire sayısı sadece 356 iken, bu oran AB’de 890, OECD ülkelerinde ise 1002 seviyelerinde.
Sağlık çalışanları, Avrupa’nın yarısı kadar personelle, iki katı hasta sayısına hizmet verdiklerini söylüyor.
“Sekreterlik, Hafiyelik Değil, Mesleğimizi Yapmak İstiyoruz”
12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası kapsamında açıklama yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası İstanbul İl Temsilcisi Hemşire Gülden Eroğlu, asıl görevlerine zaman ayıramadıklarını belirtti:
“Adresinde bulunmayan hastayı muhtardan sormak, imza almak, ev ziyaretleri yapmak bizim görevimiz değil. Yoksulluk sınırının çok altında maaş alıyoruz ve üzerine ceza kesintileriyle karşılaşıyoruz.”
Performans Sistemi ve Maaş Adaletsizliği
Eroğlu, hemşire maaşlarının doktorların performansına göre belirlendiğini, hastaya ulaşma gibi idari sorumluluklar nedeniyle mesleklerini yapamaz hale geldiklerini ifade etti.
Ayrıca izin haklarının kısıtlandığını, yıllık izin, doğum izni ve hastalık izni gibi temel hakların kullanılamadığını belirtti.
SES: “Hemşireler Yalnızca Bu Haftalarda Hatırlanmak İstemiyor”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) da yayımladığı açıklamayla hemşirelerin süreklileşmiş emek sömürüsüne ve kurumsal şiddete maruz kaldığına dikkat çekti.
“Ülkemizdeki hemşire, AB’deki meslektaşına göre 4 kat daha fazla çalışıyor, ancak yarısı kadar ücret alıyor. Dinlenme, izin ve insani çalışma şartları yok denecek kadar az.”
Şiddet ve Baskı: İlk Tepki Hemşireye Geliyor
Sendika açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Liyakatsiz yöneticilerin mobbingi, siyasal ve ekonomik şiddet, sağlık hizmetine erişemeyen yurttaşın tepkisini hemşireye yönlendirmesine neden oluyor. Bu sistemde hemşireler yalnızlaştı, yoruldu, tükendi, hatta yaşamlarını yitirdi.”
Hemşirelerin Talepleri Neler?
- Yoksulluk sınırı üzerinde tek kalem maaş
- Meslek tanımlarına uygun görev dağılımı
- İdari değil, hemşirelik hizmeti
- İtibarlı ve liyakatli yönetim
- Tüm çalışanlara izin, dinlenme ve güvenli çalışma hakkı