CHP’nin Bursa mitingine billboard engeli
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), 25 Mayıs Pazar günü Bursa Kent Meydanı’nda düzenleyeceği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi öncesinde, mitinge dair afişlerin billboardlarda yer alması için yapılan başvuru, Türkiye Varlık Fonu’na bağlı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından reddedildi.
Kararın ardından CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ve partililer, tepkilerini yaratıcı bir yöntemle ortaya koydu. Miting afişlerini tişörtlere bastıran CHP’liler, Orhangazi Pazarı’nda halkla bir araya geldi. Öztürk, “Bugün TMSF’nin sansürüne karşı Orhangazi İlçe Başkanımız Berna İl ve örgütümüzle birlikte, miting afişlerini bastırdığımız tişörtlerimizle pazarda dolaştık” dedi.
CHP’den tepki: “Bu bir susturma politikası”
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Canan Taşer, billboardlara afiş asılmasının engellenmesini yalnızca sansür değil, “daha geniş çaplı bir susturma politikası” olarak değerlendirdi. Taşer, “Biz bu darbelere alışığız. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar halk gerçeği çok net bir şekilde görüyor” ifadelerini kullandı.
“Bu engelleme, milli iradeye ve demokrasiye bir darbedir.”
— Canan Taşer, CHP Genel Sekreter Yardımcısı
“Halk gerçeği görüyor, yüzbinlerle buluşacağız”
Taşer, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik düzenlenen operasyonu hatırlatarak, halkın bu tür baskılara karşı demokratik tepkisini ortaya koyduğunu söyledi. “Pazar günü kent meydanında yüzbinlerce kişiyle buluşacağız” diyen Taşer, mitingin halkın iradesine sahip çıkma kararlılığını göstereceğini vurguladı.
“Billboardlar yasaklandı ama sokaklar bizim”
Taşer, yasaklara rağmen mitingin tanıtımının sürdüğünü ifade ederek, “Billboardları yasakladılar ama sokakları yasaklayamazlar. Araçlarımızla sokak sokak duyuru yapıyoruz, broşür dağıtıyoruz. Bugün genel merkezimizin otobüsü Bursa’nın tüm sokaklarında miting çağrısı yapacak. Anonsu da bizzat ben gerçekleştireceğim” dedi.
CHP’li belediyelere afiş sansürü
Sadece miting afişleri değil, bazı ilçelerde CHP’li belediye başkanlarının görsellerinin de kaldırıldığına dikkat çeken Taşer, yaşananları “tek adam rejiminin korkusu” olarak nitelendirdi.
“Cumhurbaşkanı, içeride hukuksuzca tutukladığı adayımızın fotoğrafından bile korkar hale gelmiştir.”
TMSF’nin billboard kararı nasıl alındı?
Tele16Haber’den Tayfun Çavuşoğlu’nun aktardığı bilgilere göre, TMSF’nin miting afişlerine engel olmasının arkasında, reklam panolarını yöneten şirketlere el konulması yatıyor. Türkiye genelinde billboard işletmeciliği yapan şirketlerden biri olan İlbak Grubu’na bağlı firmalara, İstanbul’daki Ekrem İmamoğlu soruşturması kapsamında TMSF tarafından kayyum atandı. Böylece billboardlar üzerindeki yayın yetkisi fiilen TMSF’ye geçmiş oldu.
Bursa’daki billboard işletmesini yürüten Kentvizyon adlı şirket de bu yapının bir parçası olarak yerel afiş taleplerini değerlendiriyor. Bu nedenle TMSF’nin siyasi içerikli ilanlara yönelik takdir yetkisi, doğrudan siyasi müdahaleye dönüşmüş durumda.
Reklam panoları da siyasetin aracı mı oldu?
Son gelişmeler, yaklaşan seçim döneminde propaganda araçlarının adil kullanımına ilişkin endişeleri artırmış durumda. Billboardlara getirilen keyfi kısıtlamalar, muhalefetin sesini duyurmasında önemli engellerden biri olarak öne çıkıyor. Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve demokratik rekabetin sağlıklı yürütülmesi açısından bu tür müdahaleler, tartışmalı uygulamalar olarak değerlendiriliyor.
