Kurt’a yöneltilen suçlamaların merkezinde, kullandığı aracın yüklenici firma tarafından tahsis edilmesi yer alıyor. Sorgulamada araçla ilgili detaylar tek tek sorulurken, fotoğraflar da dosyaya eklendi. Kurt ise ifadesinde, bu uygulamanın KİPTAŞ’ta uzun süredir rutin olduğunu ve geçmişte de aynı şekilde araç tahsisi yapıldığını belirtti.
“Rutin ve Sözleşmeye Dayalı”
Kurt, kullandığı aracın Beşiktaş Karanfilköy Kentsel Dönüşüm Projesi’nin yüklenicisi olan MESA ASL firması tarafından, proje sözleşmesinde belirtilen hükümler doğrultusunda tahsis edildiğini söyledi. Avukatı Mehmet Zengin de savcılığa sunduğu şartname belgelerinde, araç tahsisinin ihale kapsamında hukuka uygun ve yaygın bir uygulama olduğunu aktardı.
AKP Döneminde de Aynısı Yapıldı
Edinilen bilgilere göre, benzer uygulamalar AKP döneminde de gerçekleştirildi. 2013 yılında yapılan 5. Levent Projesi’nin teknik şartnamesinde de aynı maddelerin yer aldığı görüldü. O dönem yapılan ihalede de yüklenici firma tarafından KİPTAŞ yöneticilerine araç tahsis edilmişti. Ancak söz konusu uygulama o dönemde herhangi bir soruşturma konusu yapılmadı.
Dolandırıcılıkla Suçlanan Tanıkların İfadeleri Delil Sayıldı
Ali Kurt’un avukatı, müvekkiline yöneltilen suçlamaların büyük ölçüde tanık ifadelerine dayandığını, bu tanıkların ise hakkında daha önce dolandırıcılık suçlamaları bulunan kişiler olduğunu belirtti. Kurt’un ifadesine göre, KİPTAŞ bu kişiler hakkında 2024 yılında suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak soruşturmayı yürüten makamlar, dolandırıcılık suçlamasıyla adı anılan tanıkların ifadelerine itibar etti.
Kurt’a karşı ifade veren tanıklar hakkında halen Bakırköy ve Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılıkları’nda altı farklı soruşturma yürütüldüğü bildirildi.
Çifte Standart Eleştirisi
Yaşanan gelişmeler, kamuoyunda “çifte standart” tartışmalarını da beraberinde getirdi. Aynı uygulamanın AKP döneminde de yapılmasına rağmen sadece CHP döneminde soruşturma açılması, siyasallaşmış yargı tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.