“Feel The Digital World” nasıl doğdu? Ajansı kurma fikri nasıl ortaya çıktı ve bu süreçte sizi en çok motive eden şey neydi?
Aslında her şey dijital dünyanın etkisini birebir deneyimlememizle başladı. E-ticaret yapan markaların, doğru dijital stratejilerle çok kısa sürede nasıl büyük farklar yaratabildiğini gördük. “Neden bu süreci herkes için daha erişilebilir, daha anlaşılır ve daha verimli hale getirmeyelim?” dedik. Böylece 2021 yılında Feel The Digital World doğdu. Bizim için en büyük motivasyon; markaların dijitaldeki büyüme serüvenine katkı sağlamak ve onları görünür kılmak.
Marka isminiz oldukça dikkat çekici. “Feel The Digital World” isminin arkasındaki anlamı bizimle paylaşır mısınız?
İsmimiz aslında vizyonumuzun bir yansıması. Biz dijitali sadece bir mecra olarak değil, bir deneyim olarak görüyoruz. “Feel” kelimesiyle insanların bu dünyayı gerçekten hissetmesini, dijitalin olanaklarını duygusal ve stratejik boyutuyla deneyimlemesini amaçladık. Amacımız sadece reklam yapmak değil; markaların dijital dünyayla güçlü bir bağ kurmasını sağlamak.
Dijital Pazarlama ve E-Ticaret tarafında ne tür hizmetler sunuyorsunuz?
Ajans olarak tam hizmet sunan bir yapıdayız. Performans odaklı dijital reklam yönetimi, sosyal medya içerik ve kampanya yönetimi, E-Ticaret danışmanlığı, SEO, e-posta pazarlama, web site kurulumu ve optimizasyonu gibi pek çok alanda hizmet veriyoruz. Özellikle küçük ve orta ölçekli markaların büyüme sürecine katkı sağlayacak 360 derece stratejiler geliştirmeyi önemsiyoruz.
Müşterilerinizin dijitalde büyümesini sağlamak adına hangi stratejik yaklaşımları benimsiyorsunuz?
Her markanın dijitaldeki ihtiyacı farklıdır. Bu nedenle “tek tip hizmet” anlayışı yerine, veriye dayalı, hedef odaklı ve yaratıcı çözümler sunuyoruz. Öncelikle müşterimizin hedef kitlesini, sektörünü ve rekabet ortamını analiz ediyoruz. Ardından bu bilgiler doğrultusunda; reklam bütçesi, içerik dili, satış kanalları ve kampanya planlamasını yapıyoruz. Strateji + yaratıcılık + analiz = başarı.
Dijital Pazarlama ve E-Ticaret son yıllarda büyük bir evrim geçirdi. Bu dönüşüm sürecinde sizi en çok heyecanlandıran gelişmeler neler oldu?
Kesinlikle yapay zeka ve otomasyonun sektöre girişi! Artık kullanıcı deneyimi çok daha kişiselleştirilmiş durumda. Segmentasyon, hedefleme, içerik üretimi gibi alanlarda AI çok büyük kolaylık sağlıyor. Ayrıca dijital platformlardaki algoritmaların gelişmesi, daha doğru hedeflemeler yapmamıza olanak tanıyor. Bu da hem marka hem kullanıcı açısından daha verimli kampanyalar anlamına geliyor.
“Feel The Digital World” olarak bu yenilikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz yeniliğe çok açık bir ajansız. Teknolojiyi sadece kullanmıyor, aynı zamanda öğreniyoruz. Ajans bünyesinde düzenli eğitimler, test kampanyaları ve analiz çalışmaları yaparak her gelişmeyi iş süreçlerimize entegre etmeye çalışıyoruz. Örneğin, son dönemde AI destekli içerik üretim araçlarını kullanmaya başladık. Bu da hem zamanı optimize ediyor hem de yaratıcılığımızı destekliyor.
Bugüne kadar çalıştığınız sektörler ve markalar arasında sizi en çok zorlayan ya da gururlandıran projelerden örnek verebilir misiniz?
Bir gıda markasıyla yaptığımız yeniden markalama ve dijital dönüşüm projesi bizim için çok değerliydi. Sıfırdan kurumsal kimlik, sosyal medya ve e-ticaret altyapısı kurduk. 6 ayda satışlarını 3 kat artırdık. Zorlayıcıydı ama çok şey öğrendik. Ayrıca küçük bir yerel markanın yereli dışında bilinirlik kazanmasını sağlamak da bizim için büyük bir başarı hikayesi oldu.
Müşteri memnuniyetini sürdürülebilir kılmak adına ajansınızda nasıl bir iş yapış kültürü benimsediniz?
Önceliğimiz “şeffaf iletişim”. Her ay müşterilerimize performans raporu sunuyoruz, stratejik önerilerle birlikte yol haritası paylaşıyoruz. Ayrıca her müşteriyle birebir ilgilenen bir hesap yöneticisi oluyor. Hızlı geri dönüş, empati kurma ve sürdürülebilir iletişim, müşteri memnuniyetinin temel taşları.
Dijital dünyaya adım atmak isteyen ancak nereden başlayacağını bilemeyen markalar için ilk adım ne olmalı sizce?
Önce hedef kitlenizi ve değer teklifinizi iyi tanımlayın. Ardından sizi doğru yansıtan bir marka dili oluşturun. Bu temel olmadan yapılan her dijital yatırım boşa gidebilir. Sosyal medya, reklamlar ya da SEO gibi araçlar, bu stratejik temel oturduktan sonra devreye girmeli. Kısacası, “önce strateji, sonra uygulama”.
Sizi tercih etmek isteyen potansiyel müşterilere, “Feel The Digital World”ü farklı kılan 3 temel özelliği nasıl özetlersiniz?
• Veriye dayalı yaratıcı çözümler sunmamız,
• Şeffaf, sonuç odaklı ve sürekli iletişimde kalan bir ekip olmamız,
• Müşterilerimizin markası bizim markamızmış gibi sahiplenmemiz.
Bizi sadece bir ajans değil, iş ortağı olarak gören tüm markalarla uzun vadeli, verimli ve keyifli iş birlikleri kuruyoruz.
